Ruhun ağır yükleri vardır, güçlü , dayanıklı bir ruhun ,içinde derin saygının barındığı : onun gücü daima ağırı en ağırı ister.
Ağır olan nedir?
Böyle sorar dayanıklı ruh , deve gibi diz çöker ve iyi yüklenmek ister.
En Ağır olan Nedir , Ey Yiğitler ? diye sorar dayanıklı ruh , ki omzuma alayım ve memnun kalayım gücümden.
Şu değil mi : kibrini zedelemek için kendini alçaltmak ? Hikmetiyle alay edebilmek için deliliğini ışıldatmak ?
Ya da şu : zaferini kutlarken davamızdan vazgeçmek ? Baştan çıkaranı baştan çıkarmak için yüksek dağlara çıkmak ?
Ya da şu : İdrakin palamut ve çiminden beslenmek ve hakikat istenciyle ruh açlığı çekmek ?
Ya da şu: Hasta olmak ve teselliye geleni eve göndermek ve istediğini hiçbir zaman duymayan sağırlarla dost olmak ?
Y da şu : İçinde hakikat var diye kirli sulara dalmak ve soğuk kurbağalarla sıcak kaplumbağaları hakir görmemek ?
Ya da şu : Bizi tahrik edenleri sevmek ve bizi korkutmak isteyen hayalete el uzatmak ?
Tüm bu ağırlıları yüklenir dayanıklı ruh : kendi çölüne doğru hızla ilerler , yükünü alıp ilerleyen deve gibi.
Fakat en ücra çölde ikinci dönüşüm gerçekleşir : Aslana dönüşür ruh , hür bir ortam kurmak ve çölünün efendisi olmak ister .Son efendisini arar burada : onun düşmanı olmak ve zafer uğruna büyük ejderhayla güreşmek ister.
Ruhun artık efendi ve tanrı olarak tanımadığı büyük ejderha nedir ?
Büyük ejderhanın adı :" Sen Yapmalısın "dır.
Oysa aslanın ruhu " Ben İsterim " der
"Sen Yapmalısın " durur yolunda , altın kıvılcımlarıyla parlayan pullu bir hayvandır o ve her pulun üstünde altın gibi bir " sen yapmalısın " parıldar.
Binlerce yıllık kıymetler bu pulların üzerinde parıldar.
Ve şöyle der Ejderhalar içinde en güçlüsü :
" Bende parıldar nesnelerin tüm kıymeti "
"Tüm kıymetler önceden yaratılmıştı ve yaratılmış kıymetlerin tamamı - İşte benim.
Sahiden " ben isterim " olmamalıdır artık . Böyle buyurdu ejderha.
Kardeşim ruh aslana niçin ihtiyaç duysun ?
Yük hayvanı neye yetmez ki mütehammil ve saygılı ?
Yeni kıymetler yaratmak - Buna aslan dahi muktedir olmuş değildir :
Yenisini yaratmak için kendini özgür yaratmak.
-İşte buna yeter aslanın gücü .
Kendine özgürlük yaratmak.
Kaçınılmaz görevler karşısında dahi mukaddes bir " hayır " diyebilmek :
Kardeşlerim işte bunun için aslana ihtiyaç vardır.
Yeni kıymetlere hak kazanmak - bu dayanıklı ve saygılı ruh için " almaların " en korkuncudur.
Hakikaten bu onun için bir gasptır ve yırtıcı bir hayvanın işidir.
Vaktiyle en mukaddes şey olarak "sen yapmalısın " ı seviyordu :
Şimdi sevgisinden özgürlüğünü çalabilmek için ,
en mukaddes olanda bile hezeyan ve keyfililik bulmak zorunda :
Bu gasp için aslana ihtiyaç vardır.
Fakat söyleyin bana kardeşlerim , aslanın yapamayıp da çocuğun yapabildiği nedir ?
Gaspçı neden bir de çocuklaşmak zorundadır ?
Masumiyettir çocuk ve unutkanlık , yeni bir başlangıç , bir oyun , kendiliğinden yuvarlanan bir çember , ilk hareket ve mukaddes bir " evet " dir.
Evet yaratma oyunu için kardeşlerim mukaddes bir " evet " lazımdır :
ruh , kendi iradesini ister , dünyayı kaybeden ,
kendi dünyasını kazanır.
Size ruhun üç dönüşümünden bahsettim :
Ruhun nasıl deveye , devenin aslana ve nihayet aslanın da çocuğa dönüştüğünü .
Böyle Buyurdu Zerdüşt.
Ve o esnada kimilerinin " alaca inek " dediği şehirde bulunuyordu.
( NİETZSCHE )