26 Nisan 2015 Pazar

Yıllar Sonra Uyanmayı Bekleyen Dondurulmuş Bedenler ( Cryonics Projesi )

Kriyobiyoloji düşük sıcaklığın insanlığı nasıl etkilediğini inceleyen bilim dalıdır."Canlı Dondurma" veya "Canlı şoklama" bilimi olarak da bilinir.

Kriyobiyoloji , yani canlıları bir müddet dondurduktan sonra hayata döndürme bilimi , genetik bilimdeki gelişmeler ışığında yaşlanmayı geciktirip ölüme geçici de olsa bir çare bulmak için uğraşıyor.

Ben Kriyobiyoloji 'yi ilk olarak okuduğum bir kitapta duydum.Kitapta Kriyobiyolojiyi anlatmıyor.Sadece ölmek istemeyen bir adamın başvurduğu bir yöntem olarak adından bahsediliyor.Kitabın adı "Zamanı Anlamak" .Kitaptan bahsetmemin sebebi kitabın çok çok kısa bir bölümünde Kriyobiyolojiye başvuran adam yıllar sonra tekrar uyanıyor , okuyunca çok korkmuştum.Başarabilirlerse tabi ki bilim açısından muhteşem bir ilerleme ama kitapta uyanan adam yıllar içinde değişmiş insanların arasında müzede gözetim altındaydı.Biliyorum çok uç ve komik ama aslında ilerde yıllar sonra uyanacağınız ortamı bilmiyorsunuz.Kitapta abartılmış gibi gelse de kesinlikle bu kararı vereceklerin bunu gözden kaçırmaması lazım.

Bir video buldum ve kısaca her şeyi açıklamış...


*****


Bu fikrin temeli çok öncelere dayanıyor.Benjamin Franklin 1773 yılında ölümü erteleme üzerine çalışmalar yapan ünlü araştırmacılardan Jacques Duboug'a yazdığı bir mektupta bu düşüncenin ilkelerinden biri bulunuyor diyebiliriz.Mektup şöyle: 

"Keşke insanları dondurup ilerde uyandırabileceğimiz bilimsel bir metot mümkün olsaydı.Amerika'nın 100 yıl sonrasında bir günü görmeyi ve sonra ardından ölmeyi bile kabul edebilirdim.Bunu normal bir ölüme kesinlikle tercih ederdim.İleride bilimimizin de bunları başaracağından hiç şüphem yok "


Dünyada dondurulan ilk kişi 73 yaşında akciğer kanserinden ölen Amerikalı psikolog James Bedford oldu.Bedeni 1967 'den beri çözüleceği günü bekliyor.




1979 senesi Cryonics için facia senesi oldu.Yetkililer tarafından Enstitüde saklanan 9 bedenin çözüldüğü anlaşıldı.Saklanan bedenler feci şekilde çürümüştü.Sonradan anlaşıldı ki Enstitü'nün enerji izolasyonu tam 6 senedir çalışmıyordu ve bundan dolayı soğutma sistemi çökmüştü.Enstitü'de sadece ilk dondurulan insan Bedford'un cesedi kurtarılabildi.



En büyük cryonics şirketi ABD 'li "Alcor Life Extension Fundation",
Onu  "American Cryonics Society","Cryonics Instıtue" ve "Trans Time "takip ediyor.ABD dışında bu işlem sadece Rusya'da kurulan "KrioRus"ta yapılıyor.

Bu teknoloji ilk çıktığında dondurulan insanların 2010 yılında uyandırılabileceği öngörülüyordu.Şimdi ise bu tarih 2035...

PEKİ DONDURMA İŞLEMİ NASIL YAPILIYOR ?

Tabi ki öncelikle ecelinizle veya ötanazi ile ölmeniz gerekiyor çünkü henüz canlılar üzerinde bu işlemin yapılması yasal değil.
Önce ölü beden buz kalıplarıyla soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak kan damarlardan çekiliyor.Yerine -50 derecedeki gliserol enjekte ediliyor.Vücuda yayılımı sağlanan solüsyon vücut ısısının da - 50 dereceye düşmesini sağlıyor.Hücre çevresindeki yağların buzdolabında bir kaç gün kalmış yağlar gibi buruşmaması için , hasta içi sıvı nitrojen dolu büyük metal silindirler içerisinde , -196 derecede korunuyor.

İnsan bedeni önlem alınmadan dondurulursa buz kristalleri hücrelerin çevresini sarıyor ve su kaybına sebep oluyor.Gerilen hücre zarı yırtılıyor ve hücre parçalanıyor.İşte bunu engellemek için gliserol gibi donmayan kimyasallar kullanılıyor.



Cryonics'i kurgu olmaktan çıkarabilecek bir deney yapılmış bulunmakta.Dr.Paul Segal 'in 1992'de Amerikan Cryonics Society 'nin sponsorluğunda beagle cinsi köpeği Miles 'ı dondurup tekrar diriltmeyi başarmış.Bun deney Cryonics bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak sayılıyor.70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlara enjekte edilerek oda sıcaklığına geri getirilmişti.Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde karakteristik özellikleri ,alışkanlıkları ve huyları değişmemişti.Bu dondurulan insanların bir gün tekrar uyandıklarında hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor.

Türkiye'de ise 16 kişi ölümü durumunda dondurulmak için anlaşmaya imza atmış durumda.Bunlardan birisi Güner Kurban .Yapılan röportajda şöyle diyor ;

"Ben diğer insanlar gibi yaşamaya çok meraklı olduğumdan  , hayatımı sürdürmek istediğimden dolayı imzalamadım bu anlaşmayı.Tek istediğim kısa bir süreliğine de olsa gelecekte dünyanın nasıl olduğunu görebilmek.İleri teknolojinin gelişimini , ışınlanmanın , zaman makinesinin icat edildiğini , insanların beyin kapasitelerini %100 kullanmaya başladıklarını , diğer güneş sistemlerinin keşfedildiğini görmek istiyorum.80 yıl içerisinde , dondurulan insanların yeniden uyanacağına inanıyorum çünkü nano teknoloji inanılmaz ilerliyor.Hatta istediğiniz yaşta uyanabileceksiniz.Ben 17 yaşımda uyanmak istiyorum , 50 yılda bir kaç haftalığına uyansam yeter bana."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder