24 Nisan 2015 Cuma

Aborjinler Hakkında


Aborjinler Avustralya yerlileridir.Aborjinler Avustralya'ya Güneydoğu Asya'dan gelmişlerdir.

18.yüzyılda İngilizler Avustralya'ya geldiklerinde 300.00'den fazla Aborjin bölgede yaşamaktaydı.Ancak birçoğu İngilizler tarafından topraklarından sürülmüş ya da öldürülmüştür.1900'ların ortasında Aborjin nüfusu 45.00 ' e düşmüştü.1960 'larda Aborjinler toprak haklarını tanımaya başlamış ve nüfus sayısı artmış ve bugün 250.00'in üzerine çıkmıştır.

Aborjinler geleneksel olarak açık alanda doğayla iç içe yaşarlar.Kendilerine dallardan ağaç kabuklarından yaptıkları barınaklarda yaşarlar.Ama günümüzde çoğu abojin şehir ve kasabalara göç etmiştir.Ataları gibi yaşayan çok az sayıda Aborjin bulunmaktadır.

Avustralya'da Avrupalılar gelmeden önce birçok farklı dile ve dine sahip kültürler vardı.Aborjinler de pek çok klan ve dil gruplarına ayrıldıklarından bir bütün olarak Aborjin kültüründen bahsetmek imkansızdır.Birbirleriyle benzerlikleri de olan farklı kültürlerden bahsedilebilir.

Ben Aborjnleri ilk olarak okuduğum bir kitapta ( Bir Çift Yürek ) duydum.Kitabın yazarı anlattıklarını gerçekten yaşadığını söylüyor ama bunun aksini iddia edenler de var.


Kitapta yazar Aborjinlerle birlikte yaşamaya başlıyor.Kitapta okuduklarımdan yola çıkarak yazıyorum ; Aborjinler doğayla iç içe yaşıyorlar.Daha doğrusu doğayla bir bütün halinde yaşıyorlar.Doğaya saygıları sonsuz.Çölün ortasında yaşıyorlar.Ama susuz veya yiyeceksiz kalma gibi bir korkuyu taşımadan.Tanrı'ya olan güvenleri sonsuzdu.Kabile olarak birlik ve beraberlik içinde birbirlerine kin gütmeden huzurlu bir şekilde yaşıyorlar.Birbirleriyle telepati yoluyla konuşuyorlar.Kitabın bir bölümünde avlanmaya giden bir aborjin reise telepati yoluyla avının kuyruğunu kesebilir miyim diye sordu , daha sonra kabilenin yemek için yerleştiği bölgeye gelip kuyruğu kesilmiş avını getirdi.Okuduklarım gerçekten çok ilginçti...

Yazarın anlattıkları doğru mu yanlış mı bilmiyorum.Bu kadar şeyi gerçekten uydurdu mu ? ?
Gerçekten bilmiyorum.
Ama ben bu kitabı okumanın bir zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum.Çünkü okuduğunuzda sizi ister istemez düşünmeye itiyor ve bu bence hoş bir şey...


1 yorum:

  1. Güzel olmuş, elinize sağlık. Size bir soru bu Aborjinler oraya nasıl gidebilmişlerdir ?
    Bir de bir katkı; kitabın üzerindeki resim Avustralya'daki bir kaya adı da ''ULURU''

    YanıtlaSil